3 Haziran 2019 Pazartesi



2019 İSTANBUL YARI MARATONU


Sakatlığımın sonrasında istikrarlı bir koşabilme süreci sonrasında %100 eski halime dönemesem de bir motivasyona ihtiyacım vardı. Normalleşme sürecimi hızlandıracak ve geçmişi hatırlatacak olan İstanbul Yarı Maratonu nu tekrar koşacaktım. Blog içinde geriye doğru giderseniz ilk yazımın 2014 İstanbul Yarı Maratonu olduğunu göreceksiniz. Aradan tam 5 yıl geçmişti. Parkur biraz değişse de benim için nostaljik yerini koruyordu.

parkur
Yarışa Ahmet, Volkan ve müdürleri ile birlikte gittik. Onlar 10K koşacaklardı. Yarış alanı Yenikapı Miting alanındaydı. Ulaşım açısından Marmaray ve metro kesişiminde olduğundan stratejik bir yer. Fakat start a ulaşabilmek için biraz yürümek gerekiyor. Parkur Sirkeci vapur iskelesinden döndükten sonra Bakırköy e doğru gidiyor, ardından dönüp tekrar Yenikapı da bitiyordu. Numaralar ve son kontroller sonrası yarışa hazırdık. Tek problem start alanının kalabalığıydı. Malesef kayıt sırasında hedef süreye göre A,B,C.. şeklinde kategorilere göre çıkış yapılacağı yazsa da. A kategorisinde olan ben arkalardaydım. Ön taraflarda ise başka kategorilerden bir çok kişi vardı.




Start ile birlikte dalgalanma başladı. Kalabalıktan ötürü start çizgisine gelebilmem yaklaşık 1 dk sürdü. Sonrasında çıkış kalabalığı içinde sürekli slalomlar ile sıyrılmaya çalışarak ilerledim. Farklı kategoriden bir sürü yarışçı geçip duruyordum. Bu durum ekstra efor harcamama ve tempomun bozulmasına sebep verdi. Km ler ilerledikçe daha stabil bir hal alacağını düşünerek üzerine fazla takılmadım. Başlarda biraz hızımı arttırdım. Sirkeciye yaklaşınca başlayan hafif yokuşta tempom düzene girmeye başladı. Dönüş sonrası biraz daha gaza bastım. Yanıma aldığım jellerden birini 10.km civarında yedim. Cerrahpaşa ve Samatya sahile vardığımda nostaljiye daldım. Öğrencilik yıllarımda koştuğum sahil, köprüler derken vakit ilerledi. Uzun zamandır bu yakaya gelmemiştim. Koşmaya başladığım günler aklımda belirdi, kendimi sahilde koşarken hayal ettim.


Bakırköy e giden yolu hep kasvetli bulmuşumdur. Yine öyleydi. Zihinsel olarak dönüşü bekleyip durduğum maraton anılarım canlandı. Mesafe kısa olduğundan bu kez son dönüş çabuk belirdi. Bu kısımdan sonra biraz daha ilerleyip son jeli de yedim. Son kmler kolay olmaz, fakat bu yarışta kendimi iyi hissettim, hızımı düşürmeyip hatta bir miktar daha arttırdım. Finish çizgisini gördüğümde en iyi yarı maratonum olmayacağını biliyordum, depoda hala kalanlar vardı. 1.37.07 zaman ile yarı maratonu tamamladım.
Sakatlık sonrası rahat ve güçlü bir yarış çıkarmak benim için önemliydi. Bileğimin başına gelenlerden sonra stabilleşme ve normale dönüş sürecimde ilk yarışımdı. Katedilecek çok fazla yol vardı, önümde talihsizce kayıt olduğum İznik Ultra vardı. Kaygılıydım. Fakat yarı maratonu tekrar koşmak bana bir parça da olsa motivasyon katmıştı. Sırada tekrar denemem gereken bir ultra vardı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder