25 Eylül 2015 Cuma

 

2014 NEW BALANCE BÜYÜKADA KOŞUSU


Run İstanbul ardından New Balance' ın Büyükada koşusunu duyunca hiç durmadan katılmaya karar verdim. Maratona hala zaman vardı ve koşamama bahanesi üretemezdim. Nike koşusunda güçlü hissetmiştim ve pozitif etkileri olmuştu. Sıra Büyükada idi. 2 Kasım 2014 te 11.2km lik parkurda yarışacaktım.

New Balance Büyükada 2014 parkur

Yine ilk defa koşacağım bir parkurdu. Daha önceden Büyükada da bulunmuştum bisiklet ile tur da atmıştım. Yarış sabahı Büyükada ya giderken eğim konusunu hiç düşünmemiştim. Yarış sırasında ve sonrasında benim yeni tecrübelerimden biri olacaktı. Düz zeminde antreman yaptığımdan çıkış ve iniş konusunda yetersizdim. Yarış için start konvoyunda yine arkalarda kalmıştım. Sinir bozucu bir durumdu, yine insanlar arasında zigzag çizerek ilerlemem gerekecekti. Maraton için bu dert değildi fakat kısa mesafe yarışlarda önemli bir dezavantajdı. Start ile dediğim gibi oldu. Kimi zaman durmak zorunda kalarak insanları aşmaya başladım. Uzun bir süre kalabalık devam etti. Yokuş kısma vardığımda bir yavaşlama hemen belli etti kendini. Tırmanış farklı bir konuydu yabancı olduğum bir konuydu benim için. Hızımı biraz düşürüp istikrarla ilerledim. Fakat nabzımın yükseldiğini hissediyordum. Yokuş hafifleyince derin soluk alıp vererek dengelemeye çalıştım. Çıkış kadar iniş de zorlu bir konuydu. Quadricepslerimde oluşan gerginliği hissedebiliyordum inerken. Kısa sürmesi avantajdı aksi halde fiziksel anlamda hırpalayıcı olabilirdi benim için. Yarış belli bir yükselti alındıktan sonra daha stabil seyrediyordu. Eğim düzelince bozulan tempomu toparlayıp bir istikrar yakalamaya çalıştım. Fakat yarış başındaki tırmanış bütün planları bozmuştu. Elimden geldiğince nabzımı yükseltmeden gitmeye çalıştım. Bu esnada kimi koşucuları geçiyordum bazıları ile ise sürekli bir geçip geçilme şeklinde ilerliyordum. 

Parkur 11.2km idi. Kabaca gücümü 9.km ye kadar saklamaya çalışacak ve sonra yine tüm gücümle koşacaktım. 6 ve 7. km lerde yine nabzımın yükseldiğini gördüm fakat çok az kalmıştı yavaşlayamazdım. Derin soluk alıp vererek bunu dengelemeye çalışıp hızımı korudum. Son km lere yaklaşıldığında bir süpriz hafif bir yokuş daha vardı.




Bu eğimler çok büyük değildi fakat zihinsel olarak bunların farkında olmadan yarışmak, sizi hazırlıksız yakalayabiliyordu. Bana da öyle oldu ve son eğimde 'yine mi?' diye içimden geçirdim. Eğim sonrası iniş ve finish vardı. Biraz nefesimi toparladıktan sonra tam gaz finishe doğru ilerledim. 



Sonuç 00:52:26 idi. Pek iyi bir koşu olmamıştı benim için. Eğimli kısımlar beni şaşırtmış ve hazırlıksız yakalamıştı. Yarış ritmimi bozmuşlar ve ideal tempomu tutturmam çok sonralara doğru olmuştu. Fakat yine bir deneyim olmuştu. Eğim çalışmaları ve iniş çalışmaları önemli konulardı. Bu yarışta su istasyonlarından yararlanma konusunda sıkıntı çekmemiştim. Bu meseleyi sorunsuz halledebiliyordum en azından. Yarış sonrası hemen gidip çantama ulaştım Planlı bir çanta bırakma noktası yapmışlardı böylece çok beklemek gerekmiyordu. Bu açıdan organizasyon ekibini kutlarım. Kabaca Büyükada yı turlamıştım. Sırada maraton vardı, tüm korkutuculuğuyla beni bekliyordu. Sadece iki hafta kalmıştı. Son bir haftayı dinlenmeye ayıracak şekilde planlamıştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder