25 Eylül 2015 Cuma

 

 2015 İZNİK HALK KOŞUSU


İznik Ultranın içindeydi 10 km lik halk koşusu. 19 Nisan pazar günü yapılacaktı ve ben şans eseri o civarlardayken katılmak istedim. Ufak bir yarış olacaktı ayrıca İznik Ultra atmosferinin yakınında bulunacaktım. İlk maratonumu bitirmiştim. Benim için bir dönüm noktası olmuştu. Sonrası için planlarım en başta süremi geliştirmekti. Fakat bunun haricinde birşeyler eksik gibi hisseder olmuştum. Ultralar konusunu hiç düşünmemiş gündemime getirmemiştim. Asfalt koşuları daha çoğunlukta katıldıklarım olmuştu. Hazırlık ve antreman süreci daha kolaydı bana göre. Ultralar ise doğa içinde daha huzurlu bir koşu ve limitleri yeniden keşfetme yarışlarıydı bana göre. Öğrencilik yılları ile şehir hayatına hapsolmak artık beni farklı arayışlar içine sokmuştu sanırım. Kısaca doğa beni çağırıyor gibiydi. Hem yakına gidip görmek hem de gitmişken koşmak için girdim 10 km lik halk koşusuna.


İznik 10 km parkur

İznik e ulaştığımda ilk gördüğüm inşaat halinde bir kentti. Yollar toz içinde ve kaldırımlar yarım yamalak bir inşaat halindeydi. Büyük bir organizasyona ev sahipliği yaparken böyle olması üzücüydü. Önceki yıllarda da aynı halde olması ise ayrı bir trajediydi. 



Yarış öncesi başarılı koşucu, eski hocam, Sefa Yaman ile ısındık. Kendisi Avrupa da ve ülkemizde birçok 10 km yarışında yaş grubunda üst sıralardadır. Orda karşılaşmamız hoş bir süpriz oldu benim için. Bu kez bir kısa mesafe yarışı startına biraz daha önden başlamaya dikkat edicektim. Hocamla birlikte ısındıktan sonra önlere ilerledik. 

Bu yarış için antremanlı değil aksine yorgundum. Bir gün önce bisiklet turu yapmış ve yorgun sayılırdım. Ayrıca o sıralarda koşu stilimi değiştirme çabaları içindeydim. Vücudum yeni stile alışamamış ve bazı sakatlıklar yaşamıştım. Mesafeleri yavaş arttırma ve yüksek tempolu koşulardan uzak durmaya çalışıyordum. Bu şartlar altında yarışa başladım ve yüksek bir tempo ile ilerledim. Birkaç km sonra öndeki grubu göremez oldum. Kendimce bir tempo tutturup devam ettim. Nabzım yüksekti ve bunun bir gün öncesinden kaynaklanan yorgunluğa bağladım. Yavaşlamadan devam ettim. Sonuçta kısa bir yarıştı ve antreman sayabileceğim bir tempo ile koşmalıydım. 



Bu yarışta başlangıçta yeni koşu stilim ile başlasam da sakatlığımdan dolayı eski stilime geri dönmek zorunda kalmıştım. Bu biraz keyfimi kaçırmıştı. Yavaşlıyor gibi koşuyordum ve ekonomik gelmiyordu. Yine de buna çok takılmadım. Bazı insanlar tarafından geçildim, bazılarını ben geçtim. Parkuru sorunsuz tamamladım.


00:44:36 ile bitirmiştim. Yorgun bir vücut ile minik sakatlıklar ile sorunsuz bir yarış olmuştu. Benim için asıl önemi ise ultra koşucularına olan ilgim ve saygımı arttırmış olması oldu. Göle baktıkça etrafında koşmuş kişileri düşündüm. Kendime yeni hedefler arıyordum ve bu beni heyecanlandırıyordu. Yine daha uzağa koşmaya karar verdim. İznik ten ayrılırken içimde 10 km nin sadece başlangıç olduğu hissi vardı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder