27 Şubat 2018 Salı



 2018 Geyik Koşuları 28K 



16 Şubat saat gece 2.49. Telefonumun alarmı çalmaya başlıyor. Uyanıp aşağı inmem, nöbeti devralmam gerek. Gün aşırı nöbetler trafiği içindeyim. Merdivenlerden inerken haftasonu koşacağım geliyor aklıma. Henüz beynim kontrolü tam olarak eline almış değil, bacaklarım geriden geliyor gibi. Uykusuzluk bir antreman türü değil diyorum içimden. 
17 Şubat planlar ve hiçlik üzerine kurulu bir biçimde geçiriyorum, Mümkün oldugunca uyuyup yatay duruyorum. Bir süredir gitmediğim Geyik Koşuları tekrar gündemimde. Ormansız geçen aylar sonrası aslında kafamda sorular uçuşuyor. Ormansızlık beni nasıl etkiledi? Biraz tırmanış biraz çamur, biraz keyfimin kaçması iyi olacak diyorum. Beni zaman zaman endişeye düşüren planlarım var bu yıl, antreman gerekli. Bu yarış da bunun bir parçası olacak planımda.

geyik koşuları parkuru

18 Şubat sabahı arabama atlayıp ormanın yolunu tutuyorum. Her yer çamur... Dahasının da olduğundan eminim. Salomon Fellraiser lara şans tanıyorum. Eskişehir ekibi ile hasret gideriyoruz. Herkes buna hazırlanmış gibi geliyor bir an. Bense 2 gün önce bir tık fazla uyumanın peşinde koşuyordum. 

aksiyonfotoğrafları.com


Start veriliyor ve çamurların içine aldırış etmeden zıplıyorum. Ortalama bir tempo ile başlıyorum. Nabzım yüksek ve rahat değilim. Tempomu bulmanın peşindeyim. Zamanla vücudum tolere ediyor ve sakinleşiyorum. İlk tur olmasına rağmen ara ara kayıyorum. Düşme tehlikelerini atlatırken bir yandan da kendimi eğime bırakıp aşağı bırakıyorum. Yarışın meşhur ilk tepesine sakin, eller dizde tırmanıyorum. Evet yanma hissi bana adeta 'beni hatırladın mı? ' diyor. Koşmaya çabalayıp tekrar oyuna dönüyorum.
Düzlük bölümlerde hızımı arttırıyorum, konfor alanımdan çok çıkmadan hızlanıyorum. Biraz tırmanış sonrası zaten yine kendini bırakmaca. 7.km de su var. Epey hızlanıp kedimi ağırlık merkezimin götürdüğü yere bırakıyorum. Biraz su içip tekrar yola devam.

aksiyonfotograflari.com
Aklımda 14K yarışmacıları başlamadan önce ilk turu tamamlamak var. Bu düşünce ile biraz gaza basıyorum. Meşhur çamur kaplı yokuşa gelene kadar epey hızlanıyorum. Yokuşta sabırla eller dizlerde tırmanmaya başlıyorum. İlk sefer için hırpalamıyor sadece şöyle bir sarsıyor. Ardından koşturmacaya devam, Bu kısımlarda biraz dikkatsizlik yapıp bileklerime kadar çamura saplanıyorum. Çok fazla seçme şansım yok, zaten her yer çamur. İlk turun sonlarında seyirci ve sporcuların sesleri geliyor. Bir miktar motivasyon ekstra vites yükseltmeme yetiyor. İlk turu tamamlayıp saatime bakıyorum, 1.16 civarı fena olmayan bir süre.. Biraz su içmek üzere yöneliyorum.

aksiyonfotograflari.com
İkinci tura başlamam ile birlikte kafamı düşünceler sarıyor. Neden 2. tur? 2. turu atmayı çok ama çok gereksiz buluyorum bir anda. Belki çamurun etkisi belki zorluktan kaçınmaya çalışmam... Ceza olarak kendimi stabil bir tempoya alıyorum ve 140K koşacak olduğum bir yarış olduğu gerçeğine odaklanıyorum. Yorulmak veya uykusuz kalmak, aç kalmak gibi dertlerimin olacağı, sadece 90K sini bildiğim bir parkurda bir 50K daha gidecek/dayanacak olacağım gerçeği geliyor aklıma. Bacaklarıma bakıyorum, yorulmaya hakları yokmuş gibi geliyor. Bir zaman sonra tonlarcasına maruz kalacaklar, habersizler.. Hazırlar mı emin değilim, zihnimi hazırlamam gerekiyor ondan eminim.
Üzerinden geçen yarışçı sayısı arttıkça daha da kaygan hale gelen zeminle mücadelem devam ediyor. Bir miktar yavaşlamış oldugumun farkındayım ama aklım başka yerlerde. Zemin ağır, ayaklarım ağır, zihnim ağır geliyor. İkinci tırmanışa vardığımda zorlanıyorum. Bitirdiğimde nefesim kesiliyor biraz dinlenip devam ediyorum. Son kısımda biraz daha hızlanıp çizgiyi geçiyorum. 02.52.38 gibi bir süreyle bitiriyorum. İlk turu 01.16.01 ile geçmişim. 2. yarı bariz bir biçimde kaytarmış oldugumun bilincindeyim. Biraz zemin koşullarının değişmesi ile güzel bir deneyimi geride bırakıyorum. Eksikleri fark etmek stresimi arttırıyor. Koşulacak yarışlarıma dönüveriyor zihnim.
Daha fazla koşma gereksinimi, iş hayatı, sosyal hayat ve toplumsal yaşamın gerektirdikleri ile bir çatışma içince antrenman yapıyorum. Araya zavallı bisikletimi de sokmaya çalışıyorum kimi zaman. Yapılacak çok şey, koşulacak veya pedallanacak çok yol var. Bu çatışma hiç bitmeyecek belki de....